14 Nisan 2010 Çarşamba

tugce!!


Bebegim tuce <3 demis ki :
if i were in london ingilizlerin o aksanını ağzım açık şekilde dinliyor olurdum.

Birlikte gidip eblek eblek dinleyelim=)

kötü uyandım ama sonra mutlu oldum =)

Of bugün çok kötü uyandım! resmen cığlık attım.. "Kötü rüya" görmüşüm de!!...hayatımda ilk defa çığlık atarak uyanıyorum. Hiç öyle filmlerde gördüğümüz gibi yataktan fırlanmıyormuş. hayal kırıklığı oldu benim için!
Sonra beni reklam filmi görüşmesine çağırmışlar gittim geldim. laf aramızda senaryo biraz uyduruktu :p
ama eve bi geldim mutlu oldum insanlar yardım etmeye başlamış bana!(emreeaa arkamda büyük bi toplulukla geliyorum hazır ol!)
işte bunlar da destekçilerimin fikirleri =) :

Londra'da olsaydım..

..daily ticket alıp sabahtan akşama kadar o otobüs senin bu otobüs benim gezerdim.

..Londra belediye binasının önüne gider bütün gün fotoğraf çektirirdim :).

..köprüde bardakta mısır yerdim.

..o kocaman dönme dolapta bir gün geçirir içinde piknik yapardım. (bunu kesinlikle yapmalıyım=))

..garfield gibi Big Ben'in şakalı fotoğrafını çekerdim.

..butun sarı mavi gözlü cocukları gotürürdüm :p

..British aksanıyla konuşmak için kasardım.

..gülmemesi gereken askerleri güldürmeyi başarırdım.

..kalabaliğin içinde "arkadaşlar aranızda ülker çikolatalı gofret sevmeyen var mı ?" diye bağırırdım.


DAHA ÇOK! daha çok=)

ha bu arada Emreciğim arkandan konuşuluyor demedi deme :p

13 Nisan 2010 Salı

ve emre ilk 5 !!


Londra'da olsaydım..

..Pret-a-manger den sandviçimi alıp Hyde Park'ta tıkınıyor olurdum..

..kırmızı telefon kulübesine girer bütün gün çıkmazdım..

..çılgınlar gibi alışveriş yapardım..

..Big Ben'in karşısına dikilip "sen mi büyüksün ben mi ?" diye sormak isterdim..

..British Museum'a girip 15'dk da sıkılıp çıkardım..

tivit tivit tivit

Bana burdan da yardımcı olabilirsiniz =) :

http://twitter.com/ifiwereinlondon

ha bu arada..

Bu da Paris'e gidip 5 şeyden fazla aktivite yapamamış olan Emre!

Londra'da yapcak 1000 şey bulurum !

Her şey Emre’nin Londra’ya gitmek isteyişimi küçümsemesi ve alay etmesi ile başladı. Neymiş ben Londra’da yapamazmışım, Londra bana göre değilmiş , gitsem hiç bişey yapmazmışım dışarı dahi çıkmazmışım. Hatta “sefil yaratık” şu cümleyi bile kurabildi “ Kız başına ne işin var senin Londra’da?”. Belki bir öğleden sonra boyunca tartıştık..görenler şaşkın , neden kavga ettiğimizi soruyorlar. Fakat biz hiç aldırış etmeden devam ediyorduk, sanki İngiltere Kraliyet Ailesinin bir ferdiymişçesine savundum Londra’yı , resmen sir ünvanına göz kırptım.

Ve Emre’ye şu iddialı cümleyi kurdum “Sana istersem Londra ‘da yapacağım 1000 tane şey söylerim” ve artık geri dönüşü yoktu , alaycı bir tavırla söylenen “Bul da görelim , minik” içimdeki canavarı ortaya çıkardı. Oracıkta saydım birkaç tanesini şunu yaparım bunu yaparım, gereksiz arkadaşım Emre ise sakin “sabaha kadar saysan hatta yaza kadar saysan , hatta herkesten yardımda alsan olmaz bulamazsın 1000 şey” dedi.

Bu blogun amacı yaza kadar Londra’da yapacağım 1000 tane şey bulabilmek. Ben sözümden vazgeçmedim , vazgeçmeyeceğim..belki hiç görmediğim hatta göremeyeceğim bir şehir olacak Londra ama o 1000 şeyi bulacağım. Yardımlarınızı ve desteğinizi bekliyorum. Bu arada eğer orada benim yazdıklarımı okuyan birileri varsa sizler de bana “Londra’da olsam” ile başlayan fikirlerinizi gönderebilirsiniz bunlar da iddiamız kapsamında kabul ediliyor. Ayrıca yapacağımız şeyler mantıklı olmak zorunda değil J